Gizem ipini kopardı: Touch



Gizem ipini kopardı: TouchHeroes’un yaratıcısı Tim Kring’in yeni işi Touch, bu sezon başlayan en iyi “Gizemli bir şeyler oluyor” dizisi.
Touch’un ilk bölümü, 11 yaşındaki Jack’in “Yaşayan her şey birbiriyle bağlantılıdır” konuşması ile başlıyor. Otistik bir çocuk olan Jack, olayları gerçekleşmeden görebildiği için söylediği şeylerden şüphe etmek haddimiz değil! Zaten Heroes, Lost ve Flashforward sonrası “Hepimiz birbirimize bağlıyız” teması dizi dünyasının standardı oldu biliyorsun.
Annesi 9/11’de ölmüş Jake ile babası Martin, New York’ta yaşıyor. Şimdiye kadar tek kelime konuşmamış olan Jake, kendine dokunulmasından hoşlanmıyor ve sürekli bir takım rakamlar çiziktiriyor. Bu rakamlar arasında telefon numaraları, tarihler var ve dünyanın dört bir yanında “Özel yeteneklere sahip” insanları birbirine bağlıyor. Aslında “Babel”in televizyon versiyonu bile denebilir. Televizyon dünyasının en önemli rakamı “24”ün Jack Bauer’ı Kiefer Sutherland’in başrolü oynaması çok manidar değil mi?
Gizem ipini kopardı: TouchTim Kring’in iyi başlayıp suyu çıkan diziler konusunda sabıkalı olduğu malumumuz. Heroes’un sonlarına doğru nasıl çekilmez bir hal aldığını çekenler bilir. Kring, yine gizemli sularda geziniyor ancak bu kez “Bir bölüm kaçıran hiçbir şey anlamaz, derdinize yanın canım” demek yerine bölüm bölüm izlenebilecek maceralar hazırlamış. Touch’un bir bilim kurgu değil, bilim kurgu soslu dram olmak gibi bir farkı da var. Touch, her bölüm o bölümün macerasına odaklanırken yavaş yavaş kendi mitolojisini de örüyor. Person of Interest’le kıyaslayabiliriz bu bakımdan.
Touch hakkındaki tek sıkıntımız, Kiefer Sutherland’in hala Jack Bauer gibi nefes nefese konuşması. Sakin ol Jack, 24 saatte dünyayı kurtarmıyorsun artık :)

Yorumlar