Hangover 2


Hangover 2Normalde gülmekten kırıldığımız filmleri yazmayı severiz. Peki ya “Hangover 2”? Hani o gülmekten karnımıza ağrıların girdiği “Hangover”ın devamı?
“Hangover”ın yönetmeni ve yazarı Todd Philips, filmini benzer bekarlığa veda partisi konseptinden ayırmak için binlerce kez sağ gösterip sol vurmuş, partiyi göstermemişti. Ağzı bozuk o ilk film 467 milyon dolar hasılat yapıp, Amerika tarihinin en çok kazanan komedisi olmuştu. “Hangover 2” ise ilk üç gününde 86,5 milyon dolarla bir rekor kırdı ancak bunun büyük kısmını ilk filmin ününe borçlu diyebiliriz.
Filme bakacak olursak macera bu kez Bangkok’ta geçiyor. Kadro aynı. Bir troll bedenine sahip Zack Galifianakis hala dünyanın en komik insanlarından biri ve gerçekten gülmekten devrileceğiniz birkaç sahnede kendini aşıyor. Ama asıl sorun şu ki, ilk filmin gişe başarısı altında ezilmemek için senaristlerin ne kadar stres olduğu her sahnede kendini gösteriyor. Yazarlar komik olmak için bu kez biraz fazla kasılmış gibi – o kadar araba, tekne ve bisiklet takip sahnesine ne gerek vardı ki?
Hangover 2Ekip bu kez Stu’nun (Ed Helms) deplasmandaki düğünü için yolda. Kaybolma sırası ise gelinin kardeşinde. İlaçlı birkaç şekerlemenin bizimkilerin başına açtığı belalar arasında Rus mafyası, iç acıtan bir yüz dövmesi, çifte maymun ve yerinde durmak istemeyen birkaç parmak gibi şeyler var.
“Hangover 2” aslında kötü bir film değil, sadece ilk filmin orijinalliğine göre biraz sönük kalıyor. Ama en azından daha çok seyirci çekmek için aile filmi konseptine girmek yerine terbiyesizliğinin arkasında durmaya devam etmesi takdirimizi toplar nitelikte.