Eğlenceye göbekten dal: Amsterdam

Eğlenceye göbekten dal: AmsterdamAmsterdam, gündüz kanallarla çevrili şeker renkli evleri, 17. yüzyıl mamulü köprüleri ve bisikletleri ile anne baba dostu huzur dolu bir mesire yeri görünümü sergilerken, hafta sonları Avrupa’nın her yerinden gelen, sıkı durun, yaklaşık 300.000 genç ile geceleri partinin sözlükteki karşılığı haline geliyor.
Amstel’in üzerine kurulmuş kanal anlamına geliyor, 400 yıldır deniz doldurularak büyümeye devam ediyor. 12. yüzyılda kurulan şehir, deniz seviyesinin altı metre altında ve kanallar sayesinde deniz suyu basması engelleniyor. 177 ülkeden sakinleri ile dünyanın en kozmopolit şehri kabul ediliyor.
Ulaşım
Eğlenceye göbekten dal: AmsterdamAmsterdam’a gelmekte tek amacın parti değilse, ilk işin bir turist bilgi merkezine gidip “I am-sterdam kart” ve şehrin haritasını almak olmalı. Bir ile üç gün arası seçenekleri olan kart ile ücretsiz kanal turu atabilir, toplu taşıma işini beleşe getirebilir, bütün ünlü müzelerin dahil olduğu yirmi müzelik listeye elini kolunu sallayarak, diğerlerine indirimli girebilirsin. Ayrıca otuz kadar önemli eğlence mekanında ikramların tadına bakabilirsin ki iki günlük €48 olan fiyatını bu ikramlar bile amorti ediyor.
Ulaşım için ısrarla tavsiye edeceğimiz bir alternatif, bisiklet. Amsterdamlılar, İstanbul’un taksicileri gibi bisiklet kullanıyor ama kiralamazsan, her yerdeki bisikletlilere ve bisiklet park etme imkanlarına acayip özeneceksin. Günlük bisiklet kirası €5 kadar, buna €3 kadar bir ek yapıp sigorta almanı da öneririz, fena halde bisiklet çalınıyor. Kent dümdüz, yollar kaymak.
Konaklama
Otele verecek paran varsa Rembrandtplein ve Leidseplein civarındaki otellerle şehrin her tarafı elinin altında olur. Ama Amsterdam’da dünyanın en dar binalarının ve en dar otel odalarının bulunduğunu unutma, verdiğin paraya acıyabilirsin. Apart otellere, dairelerini turistlere kiralayan şehir sakinlerine veya Grachtendorgel’deki pansiyonlara bakabilirsin. Şehirdeki tüm konaklama imkanları, temizlik konusunda tatmin edici. Bir de gece sallantıdan uyuma sorunun yoksa, kanallarda pansiyon haline getirilmiş yüzen evler var, mutlaka denemelisin.

Eğlenceye göbekten dal: AmsterdamAlışveriş
Amsterdam’a boş bavullarla gidelim lütfen. Şehirde inanılmaz bir bit pazarı kültürü var. Bir kere sokak müzisyenleri ve gerçek Viyana sosisleri ile sıkılmadan yemek olayını geçiştirebileceksin. Noordermarkt, Lindengrachtmarkt, Waterloo ve Albert Cuyp’da, elektronikten giyime kadar inanılmaz ucuzlukta, inanılmaz kalitede mallar bulman mümkün. Gözün dönüp birkaç yüz avroya komple gardrop düzmekten bahsediyoruz. CD bolluğu mevcut ama plak düşkünlüğün varsa dönüş paranı bırakman olası.
Görülmesi gerekenler
Dam Meydanı, Amsterdam’ın en büyük meydanı. Zaten Madam Tussaud’s a gitmek için buraya geleceksin. Biz üç saat kapısında sıra beklemeye hiç cesaret edemedik, edenler memnun çıkıyor. Avrupalı sokak performansçılarının başkenti gibi bir yer bu meydan. Kafe restoran işine meraklıysan, Leidseplein Meydanı’nı ziyaret edeceksin. Vondelpark, bisiklet kiraladıysan mutlaka girmen gereken bir park, hatıra fotoğrafı imkanları sınırsız.
Müzeye meraklıysan, Museumplein denen müzeler bölgesine ışınlanmalısın. Hakkını vermek için bir günü yemen gereken RijksMuseum, iki dakika mesafedeki Van Gogh Museum, çağdaş sanata meraklıysan yine iki dakika mesafedeki Stedelijk görülmeli. Bir de Anne Frank’in evini ziyaret edebilirsin ama Madam Tussaud’s türü sıra yüzünden biz buraya da hiç giremedik. Klasik müze gezisinden sıkılanlara biranın tarihi ve yapım süreci ile ilgili üç kuşak yetecek bilgi sahibi olmak için Heineken Experience’ı ve bilim kurgu müzesi Nemo’yu şiddetle öneririz.
Eğlenceye göbekten dal: AmsterdamEğlence
Red Light District malumunuz, hemen geçiyoruz. Elektronik müzik sevmiyorsan biraz zorlanacaksın. Leidseplein ve Rembrandtplein civarındaki kulüpleri ve kulüpler açmazsa barları deneyebilirsin, ne de olsa Amsterdam bira başkentlerinden biri. Kulüp sevmesen bile (mesela biz bayılmayız) Club Arena’yı bir deneyebilirsin, eski bir kilise binası olması sebebiyle ambiyans hafiften sinema filmi gibi. Eski bir süt fabrikası olan Melkweg’de konser yakalaman da mümkün. İki küçük salonuna rağmen dev gibi isimleri getirtiyorlar. Orası olmazsa Heineken Music Hall ve Amsterdam Arena’da mutlaka bir konser vardır.

İştegenç
Enhanced by Zemanta

Yorumlar