
Dilin kemiği yok: Tamam, bu sadece bir atasözü ve bilimsel bir önerme değil ama belirtmemiz gerekir ki dilin içinde olmasa bile dile bağlı ve görevi dilin hareket etmesini sağlamak olan hyoid adlı bir kemiğimiz var. Üstelik vücudumuzda başka bir kemikle eklem yeri bulunmayan tek kemiğimiz de o.
Dil haritası: Hani dilin uç kısmı tatlı, arkası acı, yanları ise ekşi tatları algılardı ya? Yalan! Edwin G. Boring adlı bir Harvard profesörünün 1901’de Almanya’da yayınlanan bir makaleyi yanlış tercüme ettiği artık biliniyor. Dilimizin farklı yerleri farklı hassasiyetlere sahip ve her tarafı her tadı alabiliyor.
Pütürcükler: Dilimizin üzerindeki pütürcükler, tat almamızı sağlayan reseptörler, yani algılayıcılar değil. Onlar aslında birer reseptör platformu ve hepsinin üzerine elli ila yüz tane reseptör var.

Acıların dili: Dilimizin acıya olan hassasiyeti, çoğu zehirli bitkinin acı olmasından kaynaklanıyor. Yani dilimiz, atalarımızın hayatta kalmasını sağlayan şeylerden biri. Tarih öncesi çağlarda yaşadığını düşün, dilini yakan bir şeyi yer miydin?
Süper tat alıcılar: İnsanların yüzde on ile yirmi arasında bir miktarının dilinde, kalanlarımıza göre daha fazla tat alıcısı var. Bu insanlara “süper tat alıcı” diyoruz. Brokoli, lahana, kahve, greyfurt, çay ve ıspanak sevmiyorsan muhtemelen yemek seçmiyorsun, sadece bir süper tat alıcısın ve bu yiyeceklerin tadı sana rahatsızlık verici derecede yoğun geliyor. Süper tat alıcılar, tadı çok kuvvetli olan gıdaları ancak burunlarını kapatarak (yani aldıkları tadı azaltarak) yiyebiliyor. Yani brokoli sevmiyorsun diye hemen kendine “süper” deyip geçme, önce bir burnunu tıka bakalım :)

Kereviz kokusu: Kerevizin kokusuna dayanamıyorsan bu senin suçun değil. Kerevizde bulunan androstenon adlı madde, insanların sadece yüzde onbeşi tarafından keyifli bir koku olarak algılanıyor. Kerevizi sevmiyorsan, “o tabak bitecek” diyen annene belki de önce bu yazıyı bir okutmalısın.
Şeker-kolik: Şeker ve alkol, beynin aynı “ödül” devrelerini uyarıyor. Ailesinde alkol bağımlılığı bulunan çocukların, genellikle şekerli yiyeceklere daha düşkün olduğu kanıtlanmış.
Tatlı ekşi: Afrika’da bulunan bir bitki (bilimsel adıyla synsepalum dulcificum), yenildiğinde dildeki reseptörleri şaşırtıp ekşi tatların tatlı olarak algılanmasını sağlıyor. Bu bitkinin etken maddesini (miraculin) içeren eğlencelik haplar bile var. Florida Üniversitesi’nde içinde miraculin bulunan meyveler üretilmeye çalışılıyor. Amaç, tatlı krizini bir lokmada çözecek kadar kuvvetli meyveler üretmek.
Kaynak:İştegenç