Düşük bütçeli filmlerin güzelliği, hele de bilim kurguda, hikayenin gücüne bağlıdır. Üç kişi ve bir kamera ile izleyiciyi tokatlayan “Blair Witch”i, iki kişi ve birkaç köpekbalığı yüzgeci ile insanı serseme döndüren “Open Water”ı hatırla. “Monsters” ise bu kulvarda koşan nefis bir uzaylı istilası filmi.“Monsters” yakın gelecekte geçiyor. Altı yıl önce Jüpiter’ın uydusu Europa’da yaşam olabileceğini keşfeden NASA oraya bir keşif aracı gönderir. Örnekleri taşıyan kapsül, dünyaya geri dönerken kaza geçirir ve Meksika’ya düşer. Altı yıl sonrasında, Meksika’nın yarısı “barış için gelmemiş olan” uzaylılar tarafından ele geçirilmiş ve karantina altına alınmış haldedir... Karantina bölgesinde bir bit yeniği döndüğünden şüphelendiği için civarda takılan gazeteci Scott, patronunun Meksika’daki kızını Amerika sınırına kadar sağ salim ulaştırmakla görevlendirilir. İkili, insanların girmesi yasaklanan karantina bölgesine girer ve bit yeniğinin ne olduğunu keşfetmeye çıkarlar.
“Monsters”, Gareth Edwards’ın ilk filmi. Bunun yanında bir de düşük bütçeli uzaylı istilası diyince aklımıza kıyaslamak için hemen “District 9” geliyor. Mesela bütün görsel efektleri yönetmenin kendi laptop’unda halletmesi yönünden benziyorlar. Ama “Monsters” bir uzaylı filminden çok, etrafta yaramazlık yapan dev uzaylıların dolaştığı, yıkım ve savaş kalıntıları ile dolu arka planda geçen bir yol filmi. Hem de denizanası ve ahtapot karışımı-kendinden parlayan uzaylıların dolaştığı! Yaratık mı, al sana yaratık!“Monsters”, “dokunmazsan sana dokunmayan uzaylılara saldıran ordu” ile günümüzün politik gündemine de gönderme yapan nefis bir ilk film. Bizce yılın en iyi bilim kurgusu. Israrla tavsiye ederiz.