Fotoğraf by Matthew Kraus The Shins solisti James Mercer ve Gnarls Barkley’in arkasındaki beyin Danger Mouse’dan kurulu Broken Bells, çikolata soslu dondurma gibi. İkisi de tek başına mükemmel ama birleşince bambaşka oluyor.İkili, 2004’te Roskilde festivalinde, birbirlerinin hayranı olduklarını itiraf ederken tanışmış ve 2009’da “melodik ama deneysel” proje grubu dedikleri Broken Bells’i resmen kurmuşlar.
Broken Bells’in kendi adını taşıyan, yalnızlık ve önemli kararlar üzerine şarkılardan oluşan ilk albümü, 2010’da en çok dinlediklerimizden biriydi. Albümün prodüktörü Danger Mose, Gorillaz, Beck, Jay-Z gibi isimlerle de çalışıyor. The Shins ise malumunuz olduğu üzere indie deyince başımızın tacı gruplardan biridir.“Broken Bells”, uzun zamandır baştan sona dinlediğin bir albüm olmadıysa sana ilaç gibi gelebilecek bir kayıttı. Albümde ‘The High Road’, ‘Vaporize’, ‘October’, ‘Mongrel Heart’ gibi, hayatınızın film müzikleri albümü çıksa, içine dahil olacak şarkılar vardı.
Mart sonunda çıkan yeni EP “Meyrin Fields” ise, “Broken Bells”in kayıtlarından kalan dört şarkıdan oluşuyor, bir anlamda albüme son noktayı koyuyor. Dört şarkı da birer kısa film gibi, daha az indie ama daha gergin ve karanlık. Sanki hem Mercer hem de Mouse, bu proje grubunu asıl grubu haline getirmiş gibi. Artık rahatlıkla söyleyebiliriz ki Broken Bells tanıştığına pişman olmayacağın gruplardan.İştegenç
