Güneş gibi doğdun Linkin Park

Güneş gibi doğdun Linkin ParkLinkin Park, her albümde tarzıyla Hande Yener gibi kıvırtmaya devam ediyor. Yeni albüm “A Thousand Suns”, aklı Hybrid Theory’de kalan hayranları üzecek. Aklı yükseklerde, gözü açık müzik severler içinse keşfedecek çok şey var. Uzun bir yazıya hazır ol!
Chester, 2008’de “bir konsept albüm hazırlıyoruz” derken zaten olacakların haberini veriyordu. Akıllı LP severler de ‘New Divide’ ile değişimin sinyallerini almıştı. LP’ın derdi artık ne aşk meş, ne de çok satmak. LP’ın derdi, keyfine göre, yerinde saymayan müzik yapmak.
“A Thousand Suns”, öncelikle LP’ın artık bir nu metal grubu olmadığını haber veriyor. LP, bir alternatif müzik grubu, alternatif “rock” bile değil. Albümün konusu nükleer felaket, zaten “Minutes to Midnight”tan sonra aksini beklemek saflık olurdu. Prodüktörleri yine Rick Rubin. Albümün ismi de bir Hindu yazıtından geliyor. Melodiler “Hybrid Theory” ve “Meteora”dakiler kadar güçlü ama düzenlemeler tamamen farklı. LP, akılda kalıcı ama basit melodilerini güçlendirmek için sert vokaller ve distorşına abanmak yerine daha sade, eskiden şarkılarda birleştirdiği tarzları artık ayrı şarkılar olarak ele alan bir düzenlemeye meyletmiş. Yani artık LP şarkıları disiplinler arası deği, her şarkı ayrı bir disiplin. İlk single ‘The Catalyst’, bu yüzden yanlış anlamalara müsait bir ilk single. Çünkü albüm elektronik değil, hatta öncekilerden daha heavy metal ve hatta daha old skool hip hop.
Güneş gibi doğdun Linkin Park‘When They Come for Me’, Afrika sound’u ile bir LP şarkısından çok Mike Shinoda’nın diğer grubu Fort Minor’a ait gibi duruyor. Zaten LP’ın tüm sound değişikliklerinde en büyük söz sahibi Mike Shinoda. ‘Robot Boy’, akılda kalıcı melodisi ve neredeyse boy band vokali ile muhtemelen albümü yanlış temsil eden bir diğer single olacak! Albümün ikinci single’ı ‘Waiting for the End’, klasik LP’ı özleyen hayranları en çok tatmin edecek şarkı. ‘Blackout’, piyano ve Chester’ın autotune’lu vokali ile öne çıkıyor. ‘Iridescent’ bize biraz (biliyoruz garip ama) The Killers şarkılarını anımsattı, vokallerde Chester ve Mike paslaşması ile yine potansiyel bir hit.
“A Thousand Suns”, mühendisliği çok başarılı, kızgınlığını doğru kıvamda kullanmış bir LP albümü, ufkunuz genişse belki de en iyilerinden. Tek endişemiz, bu “büyüyoruz, olgunlaşıyoruz” kafalarının bir albüm sonra LP’a fazla büyük, taşıyamayacağı kadar büyük gelmesi.

İştegenç