Mert Fırat’ı dizilerde gördüğümüz yakışıklılardan biri sanıyorduk. Taa ki ona pek çok “En iyi erkek oyuncu” ödülleri getiren “Başka Dilde Aşk”ın senaryosunu da yazdığını öğrenene kadar.
Mert Fırat’ı ilk kez Binbir Gece’nin Burak’ı olarak gördüğünü tahmin ediyoruz. Ondan önce ise Bizim Evin Halleri varmış, biz hatırlayamadık, hatırlayan yorumlarda kaleye mum diksin :) Sonra Kapalıçarşı, derken geçen sene Bir Ömür Yetmez...
1981 doğumlu, Ankara Üniversitesi’nde oyunculuk okumuş Mert, aslında en çok filmlerde oynamayı seviyor. İçine sinen, bir derdi, söyleyecek bir sözü olan hikayelerde oynuyor (Bknz. Atlıkarınca, Bknz. Dedemin İnsanları, Bknz. Başka Dilde Aşk).
Bize sorarsan Mert Fırat’ın eteğindeki taşları sapır sapır döktüğü film “Başka Dilde Aşk”. Hem senaryo yazarlarından biri olduğu hem de hiç konuşmadan bir insanın nasıl aşık olduğunu, nasıl kalbinin kırıldığını anlatabildiği için. Onu daha da iddialı bir rolde göreceğimiz kesin. Çünkü kendisi “Benim derdim kendimle” diyen, her zaman daha iyisini isteyen bir mükemmeliyetçi. Eh bunlara bir de yetenekli, duyarlı, karizmatik ve itiraf edelim, oldukça yakışıklı olmasını ekleyin...
Mert Fırat, ortaokuldan beri tiyatro oyunlarında oynuyor, garsonluk ve aşçılık bile yapmış ama çocukluğunda beri hayalinin oyuncu olmak olduğunu söylüyor. En çok etkilendiği oyuncuHaluk Bilginer, zaten bir dönem Oyun Atölyesi’nde birlikte çalışmışlar. En kıskandığı rol Javier Bardem’in “Vicky Cristina Barcelona”daki Juan Antonio’su. Filmi çekilse başrolü oynamak isteyeceği kitap Oğuz Atay’ın “Korkuyu Beklerken”i.
Yorumlar
Yorum Gönder