Bir eli kamerada, bir eli mikrofonda

Şarkı söyleyen aktrisler (veya rol kesen şarkıcılar!) dendiğinde örnekler belli, Madonna, Cher, Nicole Kidman, aman efendim Beyonce, sonracığıma eskilerden Whitney Houston, iyice eskilerden Marilyn Monroe... Yok mu bunun daha genç örnekleri? ("High School Musical"cıları saymıyoruz demeye gerek var mı?)
Lindsay Lohan: Ortalama pop şarkılarına sahip ortalama bir pop şarkıcısı tavrı olan Lilo'nun "Speak" (2004) ve "A Little More Personal" (2005) adlı iki albümü, yedi single'ı, beş videosu var. "Speak", bir milyon barajını geçip platin, ilk single 'Rumors' da altın plak kazandı. Lilo, 2007'de üçüncü albümün ilk single'ı 'Bossy'yi yayınladı, 2008'de "üçüncü albüm bir süre askıya alındı" dedi ve o zamandan beri beklemedeyiz. Yalan tabii, umrumuzda bile değil.
Jennifer Lopez: Saymadan edemedik. Kendisi, oyunculukla başlayıp şarkıcılığa geçenlerin anası. Fesatlık yapma, yaşı yüzünden değil, en başarılısı anlamında. "Selena"da (2007) bir şarkıcıyı canlandırıp bütün şarkılarını kendi söylerken "yakındır" sinyalleri veriyordu (ne kötü filmdi ama!) 1999'da, ünlü olmadan önce eve giderken bindiği metro treninin adını verdiği "On the 6th" (1999) ile başlayan macera, şimdilik altı albüm, yirmi dört single, dört bir numara şarkı ve 28,5 milyon albüm satışı ile devam ediyor.
Jennifer Love Hewitt: 12 yaşında, "Love Songs" (1991) adlı ilk albümünü Japonya'da çıkardı. O sırada daha bir oyuncu olarak ünlü filan da değildi, Japonlar bir alem. JL, özellikle Asya'da sevilen toplam dört albüm kaydetti, yayınladığı son single 'Can I Go Now' hala favorilerimizden biridir. Bu yıl beşinci albümü çıkıyor ve bir country!
Amanda Seyfried: Henüz albümü olmayan bu sevimli şeyin şarkı söyleyebildiğini "Mamma Mia!" ile fark ettik. Filmde beş şarkı söylüyordu. "Avatar"ı liste başından indiren film olan "Dear John" için 'Little House' adlı bir şarkı söyledi.Amanda'nın albümünü 2011'de bekliyoruz.

Emmy Rossum: Nereden tanıyoruz ("Entourage"ı sayma!)? "Phantom of the Opera"dan. O ne? Müzikal. Emmy'nin müzikal incileri, bu film sayesinde keşfedildi ve 2007'de ilk albümü "Inside Out"u yayınladı. Sebep? "Radyo hitlerinde duygusal dürüstlük en alt seviyede, bu yüzden kendi albümümü yaptım". İlk single 'Slow Me Down'ı dinleyip kendi kararını ver.
Hilary Duff: Hilary'nin kocaman porselen dişleri yanında dört albümü, on üç single ve videosu, otuz iki platin, üç altın plağı var. Biz sevmeyebiliriz ama genç kızlar Duff albümlerini ciklet alır gibi alıyor. Oyuncu olarak başladığı kariyerine oyuncu olarak devam etmek istiyor olmalı, son albümü 2007'de çıktı. Yeni albümünü beklerken ilk popüler şarkısı 'So Yesterday' ve en büyük hiti 'Wake Up'ı dinleyin. (Tabii ki onu da beklediğimiz filan yok, Hilary de başka albüm yapmasa olur.) Kendisinin 2009'da, best of albümünün single'ı olarak Depeche Mode şarkısı 'Personal Jesus'u evirip çevirip 'Reach Out' olarak yayınlamışlığı da var.
Zooey Deschanel: "(500) Days of Summer" ile gönüllerin sultanı Zooey, She&Him'in solisti! Bilmeyenler için She&Him, 2010'da ikinci albümü "Volume Two"yu çıkaran, sevdiğimiz alternatif bağımsız gruplardan. Şaka maka, Billboard'da altı numaraya kadar çıkan, son zamanların bilinen gruplarından biri! Son single'ları 'Thieves'i dinleyin!
Juliette Lewis: Adını ilk "Cape Fear", "Natural Born Killers" filmleri ile duyduğumuz aslen oyuncu olan Juliette'in şarkı da söylediğini, ilk olarak "The Crow"un soundtrack'inde, 'Bad Brother' ile fark ettik. The Prodigy'nin 'Spitfire' ve 'Hot Ride'ında da JL vokalleri var. Türkiye'de de iki kez konsere çıkan JL'nin, "Juliette Lewis and The Licks" olarak dört albümü var!