Mountain View, california Google'ın insan kaynaklarından
sorumlu başkan yardımcısı Laszlo Bock, geçen Haziran'da New York Times'tan Adam
Bryant'a verdiği röportajda, şirketin "not ortalamaları ile test
puanlarının işe alma açısından yararsız kriterler olduğu" sonucuna
vardığını söyledi. "Bunların hiçbir şey ifade etmediğini gördük"
diyen Bock ayrıca, "Google'daki üniversite eğitimi görmemiş çalışan sayısı
zaman içinde artarak, bazı ekiplerde yüzde 14 gibi bir orana ulaştı" dedi.
Birçok kişinin "Çocuğum nasıl iş bulacak?" diye sorduğu bir dönemde
Google'ı ziyaret ederek, bu soruya Bock'tan yanıt almanın yararlı olacağını
düşündüm. Bock, yanlış anlamayı önlemek için söze "İyi bir ortalama tabii
ki kötü bir şey değil" diye başlıyor.
Google'daki çoğu iş matematik, bilgi işlem ve programcılık
becerisi gerektiriyor. Yani iyi ortalamanız bu alanlara uygulayabileceğiniz
becerileri yansıtıyorsa bir avantaj. Ama Google daha fazlasını istiyor. Bock,
"Şirkete eleman alırken beş kategoride değerlendirme yapıyoruz. Teknik bir
iş sözkonusu olduğunda, programcılık yeteneğinizi ölçeriz. Şirketteki işlerin
yarısı teknik özelliğe sahip. Ama her işte aradığımız birinci özellik IQ değil,
genel bilişsel yetenek; yani öğrenme yeteneği. Hazırlıksız iş yapabilme
yeteneği. Farklı bilgi kırıntılarını bir araya getirme yeteneği. Bunun düzeyini
belirlerken emin olmak için, yapılandırılmış davranışsal mülakatlarla
doğrulayarak ölçüyoruz" diye açıklıyor.
Bock, "İkinci kategori liderlik; geleneksel liderlikten
ziyade özellikle yenilikçi liderlik. Satranç kulübü başkanlığı, satış
departmanı başkan yardımcılığı gibi unvanlar geleneksel liderlikle ilgili. Bu
konuma ne kadar sürede geldiğiniz umurumuzda değil. Biz ekip çalışması
sırasında bir sorunla karşılaştığınızda doğru zamanda devreye girip liderlik
yapıp yapmayacağınızla ilgileniriz. Aynı ölçüde önemli bir diğer konu da, geri
çekilip bir başkasının liderlik yapmasına izin verip vermeyeceğiniz. Çünkü bu
ortamda etkili bir lider olmak için yetki devrine hazır olmalısınız"
diyor. Başka neler var? Bock'a göre "Bir sorunu çözmek için devreye girmek
sorumluluk ve sahiplenme duygusu, geri çekilip başkalarının daha iyi
fikirlerini kucaklamak da alçakgönüllülük gerektirir". Bock
"Başkalarının katkı yapmasına uygun ortam yaratmak basit alçakgönüllülük
değil, entelektüel tevazu gerektirir. Alçakgönülü olmazsan öğrenemezsin"
diyor.
Bu yüzden araştırmalar, önemli işletme okullarını bitiren
birçok kişinin performansının zamanla durgunluk dönemine girdiğini gösteriyor.
Bock, "Başarılı ve parlak kişiler nadiren başarısızlık yaşar. Bu nedenle
başarısızlıktan ders almayı öğrenemezler. Böylece temel bir değerlendirme
hatası yaparlar: İyi şeyler ben bir dahi olduğum için olur. Kötü bir şey
oluyorsa, sebebi bir budaladır veya yeterli kaynak bulamamışımdır ya da piyasa
kötüdür. Buradaki en başarılı insanların, yani işe almak istediğimiz türden kişilerin
çok kararlı olduğunu gördük. Bu kişiler ateşli bir şekilde tartışır.
Görüşlerini büyük bir kararlılıkla savunur. Ama 'Burada yeni bir durum var'
dediğinizde, 'Ha, işte bu işi değiştirir; sen haklısın' diye cevap
verirler" diyor. En az önem verilen kategori ise "uzmanlık".
Bock, "Bilişsel yeteneği yüksek, doğuştan meraklı, öğrenmeye hevesli,
yenilikçi liderlik becerilerine sahip birini insan kaynakları veya finans
biriminde işe alırız. Bu alanlarla ilgili fazla bilgisi olmayan bu kişiyi, tek
bir iş yapan ve o işte dünya çapında uzman olan biriyle karşılaştırırız. Uzman
'Bunu daha önce 100 kez gördüm, şöyle yapmalısın' der. Uzman olmayan kişi de
çoğu kez aynı şeyi söyler çünkü bu genellikle çok zor bir şey değildir. Tabii,
uzman olmayanlar ara sıra işleri berbat eder. Ama arada bir de yepyeni bir
çözüm üretirler. İşte bu çok değerlidir" diyor.
Bock'un işe alma konusundaki görüşünü şöyle özetleyebiliriz:
Günümüzde yetenek kendini çok farklı şekillerde gösterebildiği ve geleneksel
olmayan birçok yolla edinilebildiği için, işe alım sorumluları sadece gözde
üniversitelerin mezunlarını değil her adayı dikkatle değerlendirmeli. Bock
şöyle devam ediyor: "Çünkü okula gitmeyip kendi çabalarıyla başarılı olan
insanlara bakınca, bunların istisnai kişiler olduklarını görürsünüz. Böyle
insanları bulmak için elimizden geleni yapmalıyız." Google, not ortalaması
gibi geleneksel ölçütlerin ötesine bakabiliyor. Ama gençlerin çoğu için
üniversiteye gitmek, hâlâ birçok beceriyi edinmenin en iyi yolu. Ancak Bock onlara
önemli bir şey söylüyor: Dikkat! Diplomanız bir işi yapma yeteneğinin
göstergesi değildir. Dünya sadece bilginizle neler yapabileceğinize önem ve
değer verir. Yenilikçiliğin gittikçe ekip çalışmasına özgü bir şey olduğu bir
dönemde, çok sayıda sosyal beceriye -liderlik, alçakgönüllülük, işbirliği,
uyumluluk, öğrenmekten hoşlanmak- de önem verilir. Hangi alanda çalışırsanız
çalışın bu geçerlidir.
Thomas L. Friedman - New York Times
Yorumlar
Yorum Gönder