Botanicula



BotaniculaTamamen uydurduğumuz istatistiklere göre oyunların % 50’si dünyayı kurtarmaya çalışırken kan banyosu yapma, %35’i sen hiçbir şey yapmasan da kendisi gol atan futbolcuları izleme, %10’u tek parmakla süper otomobiller kullanma üzerine. Geriye kalan %5 ise zekice ve şakalı oyunlardan oluşuyor. “Botanicula”, bu ufacık dilime giren şakacı, şipşirin ve şaşırtıcı bir oyun.
Sihir gösterilerini hatırlıyor musun, en güzel numarayı gördüğünü düşündüğün an yeni bir numarayla ağzın bir karış açık kalırdı... İşte Botanicula’nın yaptığı tam olarak bu. Şipşirin karakterler, yenilesi görsellik ve bambaşka bir ses dünyası sunarak ilk andan oyun bitene kadar her yeni bölümde kalbini daha da fazla kazanıyor. Botanicula’yı, bulmacaları için değil (açık konuşalım, bulmacalar pek de zor değil), ilk oynadığın video oyununda yaşadığın şaşkınlığı hatırlamak için oynamalısın.
Botanicula, aynen bağımsız bir hit olmuş Machinarium gibi bir Amanita Design ürünü. Aynen Machinarium gibi bir point & click oyunu ancak zorluğu fark edilir miktarda düşürülmüş. Machinarium’daki “Al canımı da kurtulayım” anlarından sedece bir kez yaşadık, geri kalan her şey “World of Goo” ya da “LocoRoco” ya da “Patapon” mutluluğundaydı.
BotaniculaPeki anladık, çok şirin, ama neler oluyor? Kısaca beş bitkimsi - böcekimsi kahramana rehberlik ediyor ve ağaçlarını kurtarmalarına yardımcı oluyorsun. Herhangi bir dil yok, dertlerini sadece mimikler ve neşeli seslerle anlatıyorlar. Çoğu yaratık sevimlilikten kırılırken daha acayip yaratıklar ağacın kovuklarında seni bekliyor. Bu mikrokozmos’ta keşfetmen gereken, dalların arasında saklanmış veya kamufle olmuş tam 123 yaratık var.


BotaniculaBütün oyun, uygun yerlere tıklayıp interaktif noktaları bulmaya dayanıyor. Herhangi bir tutorial olmadan içine zıplıyor ve her tarafa tıklamaya başlıyorsun. Bazen en masum ve hareketsiz duran obje bile bir zincirleme reaksiyon başlatıyor ama oyun genellikle seni nereye doğru tıklayacağın konusunda ince ince yönlendiriyor. Bu reaksiyonlardan bazılarının büyük senaryoda bir amacı yok, sadece seni eğlendirmek ve etrafı keşfetmeni ödüllendirmek için hazırlanmış. Botanicula’nın tüm esprisi detaylarda gizli ve hazırlanırken her anında üzerine titrendiği görülebiliyor.
Botanicula’ya bir kulp takacaksak, tekrar oynanma değeri olmadığı konusuna yoğunlaşabiliriz. Gerçi milyon dolarlık FPS’leri de ikinci kez oynadığımız mı var? Belki beş kahramanımız hakkında biraz daha bilgi de fena olmazdı. Ama bu da sadece oyuna bayılmamız ve daha fazlasını istememiz ile alakalı.
Eğer hardcore bir gamer değilsen Botanicula’ya ba-yı-la-cak-sın. Dalga dalga düşmanın üzerine sürüldüğü kopyala yapıştır oyunlardan başkasını gözün görmese bile büyük ihtimalle çok hoşlanacaksın. Komik, zeki, hemen kendini sevdiren ve içini kıpır kıpır pozitif duygularla dolduran bir oyun peşinde isen tam sana göre. Değilsen bile tam sana göre. Mutlaka dene deriz.


Enhanced by Zemanta