Yılın en şahane günü (babalar duymasın)

"Yaşamın kaynağı, hayatın anlamı, fedâkar, cefâkar ve de dünyanın en güzel varlığı" tanımlamalarının hepsini birden üzerinde taşıyan canlı türü nedir? Cevap net: Anneler. Tarih boyunca, evlatları annelerini kayıtsız şartsız sevmeye koşullu olarak dünyaya gelmişlerdir. Normal şartlar altında aksine ihtimal vermek mümkün değildir. Annelerin tüm dünya ülkelerinde kabul edilmiş bir günü de vardır. Bu kutlu gün, okulların tatil edilmesine de sebebiyet verebilirdi, ancak bu konuda gerekli önlem alınmış ve söz konusu kutlamanın mayıs ayının ikinci pazar gününde yapılması kararlaştırılmıştır.
Neyse, bizim derdimiz bir günlük okul tatili olmadığına göre, Anneler Günü neymiş ne değilmiş ona bir bakalım: Bazı kaynaklarda, Anneler Günü'nün sandığımızdan daha da eskiden icat edildiği anlatılıyor. Taaa Sümerliler zamanında hem de. Tabii ki Sümerli evlatların, bizim şimdi yaptığımız gibi belirli bir günde annelerine çiçekler ve hediyeler alarak, onlara kahvaltı hazırlayarak ve babalarıyla elbirliği içinde çeşitli sürprizler hazırlayarak kutladığını sanmıyoruz bu günü. Ama yine de anneler için özel bir kutlama mantığı varmış kafalarında.
Zira anaerkil; yani anne egemen bir toplum düzeni hakimmiş. Kadınlar yaşamı devam ettirebilme güçleri olması sebebiyle daha bilge kabul edilirlermiş. Bahar zamanı da doğanın canlandığı dönem olduğu için, doğurganlıkla ve dolayısıyla annelikle bağdaştırılırmış ve anneler daha bir el üstünde tutulurmuş. Çağlar ilerledikçe ataerkil; yani erkek egemen bir düzene geçilse de gelenek bozulmamış ve anneler için yapılan kutlamalar devam etmiş.
Bazı hikayelerde ise işin dinsel boyutu daha ön planda. Buna göre Hristiyan alemi Meryem Ana'ya kutsal bir gün atfetmek istemiş. Aradan zaman geçmiş ve İngilizler sadece Meryem Ana'nın değil, yaşayan biyolojik annelerinin de bir kutlamayı hak ettiğini düşünmüşler. Ama onlar bu günü hafta arası kutlamayı akıl ettikleri için izinli sayılırlarmış ve günlerini annelerinin dizi dibinde geçirirlermiş. Ne mutlu onlara…
Gelelim Anneler Günü'nün resmi olarak kutlanmaya başlamasına… 1908 yılında Amerikalı Ana Jarvis, annesinin ölüm yıldönümünü Anneler Günü olarak kutlama kampanyası başlatmış ve başarılı da olmuş.
Bu mutlu günde anneniz küçük bir öpücüğe razı olduğunu söylese de neden elinizden geleni ardınıza koyasınız ki? İşte Genç gençliği annesinden öpücüğü ne zaman esirgemiş ki bu mutlu günde kendi dudaklarına ve annesinin yanaklarına ambargo koysun gerçi ama aynı zamanda yaratıcıdır da İşte Genç gençliği. Annesi için biraz daha uğraşmaya hazırdır. Onun için çiçekler derer, yollarına güller serer.
Özellikle annesi çalışan bir kadınsa bir haftalığına ev işlerini üstlenmeyi önerir. Klişelerin kimi zaman sonucu garantili yöntemler olduğunu bilir ve klasik pazar sabahı kahvaltısını hazırlayarak annesine ikram eder. Kahvaltıda mantarlı omlet, domatesli sosis ve peynir kızartması yapmayı ihmal etmez.
Annesi için boncuktan takı tasarlar, yumuşak kumaştan yastık dikip içini elyafla doldurur. Annesine masaj seansı, yaza girerken cilt tazeleme ürünü, sahilde okunası kitaplar hediye eder. Onun için şarkılar seçip karışık CD hazırlar. Hatta sesi güzelse annesinin en sevdiği şarkıyı öğrenip onu bir stüdyoda söyler ve kaydını alır. Eski fotoğrafları tarar ve keyifli metinler yazıp bir powerpoint sunumu hazırlar. Aklına gelen başka fikirleri de diğer üyelerle paylaşmaktan çekinmez.
Sözün özü, 'annelik' kavramının ne özel, Anneler Günü'nün ne güzel olduğunu bilen İşte Genç genci, bu sevilesi günde annesiyle birlikte zaman geçirmeyi, onu rahat ettirmeyi, birlikte gezmeyi dolaşmayı, dedikodu yapmayı, bir kafeye gidip oturmayı, yakınlaşmayı dört gözle bekler. Anneler Günü'nü annesiyle mutlu mutlu geçirir…