Zaman Yolcusunun Karısı



Zaman Yolcusunun KarısıÇoğumuz bilimkurgu ve fanteziyi seviyoruz değil mi? Peki ya aşk öykülerini? Belki kızlar biraz daha fazla. Şimdi erkek okuyucularımıza soralım: Bir gün güzel bir kız gelip seni 6 yaşından beri tanıdığını, senin de gelecekte (geçmişe dönerek) onu 6 yaşından itibaren tanımaya başlayacağını söylese ne yapardın? Hatta biraz daha ileri gidip birkaç yıl sonra evleneceğinizi söylese? Koşarak uzaklaşır mıydın o kızdan? Eğer zaman yolculuğu yapabilen biriysen belki de kaçmak yerine o kızı dinlemeyi tercih ederdin.
Zaman Yolcusunun Karısı, uzun soluklu bir aşk öyküsünü kusursuz şekilde kurulmuş bir zaman yolculuğu konsepti içerisinde, “özgür irade” ve “kaybetme” temalarıyla birlikte işleyen bir ilk kitap. Asıl mesleği akademisyenlik olan ve üniversitede yazı, tipo baskı ve özel kitap baskısı dersleri veren yazar Audrey Niffenegger kitabın öyküsünü başarısızlıkla sonuçlanmış gönül maceralarından devşirmiş, zaman yolculuğu konseptini ise ilişkilerdeki mesafe ve iletişimsizliğe dair bir metafor olarak kullanmış.
Kitap bazen birinin bazen diğerinin ağzından olmak üzere iki kişinin öyküsünü anlatıyor. 1963 doğumlu Henry DeTumble bir genetik bozukluk sebebiyle kontrolü dışında sürekli zaman yolculuğu yapan ve bu zaman yolculuklarının sonunda gittiği yere hep çırılçıplak varan bir adam, kütüphanede çalışıyor. 1971 doğumlu Clare Abshire ise kağıttan heykeller tasarlayan bir sanatçı. 1977 yılında, Clare 6 yaşındayken, Henry DeTumble’ın 30lu yaşlarındaki hali zaman yolculuğu yaparak kendini Clare’in ailesinin evinin bahçesinde bulur ve bu yolculuklar Clare 18 yaşına gelene kadar devam eder. Clare 20 yaşına geldiğinde ise, henüz söz konusu bahçeye olan yolculuklarına bile başlamamış olan Henry’nin 28 yaşındaki haliyle tanışır. İlginç, değil mi?
Zaman Yolcusunun KarısıAudrey Niffenegger kitabı yazdıktan sonra bir yayıncı bulabilmek için çok uzun süre uğraşmış. Yayıncılar kitabı beğenmemişler, basmak istememişler; yazar tam 25 yayıncıdan red almış! 2001 yılında tamamlanıp, kendine ancak 2003’te bir yayıncı bulabilen kitap 5 yıl içerisinde Amerika ve İngiltere’de 2.5 milyon satış rakamına ulaşmayı başarmış ve iki tane deçok önemli kitap ödülünün sahibi olmuş. Zamanında kitabı basmayan yayıncıların ne hissettiklerini tahmin edebilirsiniz sanırım.
Kitaptan uyarlanan, 2009 tarihli, kitapla aynı isimde bir de film var. Belki bir kısmınız izlemiştir bile. Ancak böyle bir konunun filme uyarlanmasının zorluğunda olsa gerek, film kitap kadar etkileyici olmayı başaramamış. Hatta kitaptaki pek çok önemli sahneyi de içermiyor. Bu nedenle filmden ziyade zaten son derece sinematografik bir anlatıma sahip olan ve çok hızlı bir şekilde kendini okutan kitabı tavsiye ediyoruz sizlere. Hatta filmi izleyip de beğenmediyseniz bile, kitabı okuyunca çok seveceğinizi düşünüyoruz.

Yorumlar