Akşam o partiye giderken saçın güzeldi, kıyafetin güzeldi, hatta aynada pozlar bile çalışmıştın. Peki neden o gecenin Facebook fotoğraflarında hep yüz buruşturan bir cüce gibi çıkmışsın? Suçu sadece kameraya atma, beynin ve gözlerin de kötü Facebook galerileri için ellerinden geleni yapıyor!
Şüpheli 1: Aynada çalışılan pozlar, fotoğraflarda işe yaramıyorsa en büyük suç sende. Aynadaki görüntünün ters olduğunu biliyorsun değil mi? Yani aynada gördüğün sen, diğer herkesin (ve objektiflerin) gördüğü senin tam tersi.
Şüpheli 2: Aynada daima portremizi görüyoruz. Kendimize hep tek açıdan bakıyoruz ve bu açıya aşinayız. Eh, dik duran, kendine en yakışan açıda kafası çevrilmiş halleri de buna ekleyin. Fotoğrafta öyle mi oysa, her açıdan çekilebilirsin.
Şüpheli 3: Genellikle aynada kendi kendimize konuşmuyoruz. Farkında mısın, şaşırma, korkma, sinirlenme gibi günlük mimiklerinin hiçbirine aşina değilsin. Eğer gün içinde hiç mimik değiştirmeden, kasıla kasıla gezmiyorsan aynadaki en yakışıklı/güzel halinin yanından bile geçmiyorsun! Bu aslında kendi sesinin kaydını dinleyince şaşırmakla aynı şey.
Şüpheli 4: Kameraların da hiç suçu yok değil. Biliyor musun, kameralar insana hala on kilo ekliyor! Kameraların insanları şişman göstermesi, yarım kavun kadar bombeli televizyon zamanlarından kalan bir şey;ama hala bir miktar geçerli. Fotoğraf makineleri (eğer profesyonel modeller değilse), daha geniş bir kadraj yakalamak için didinirken kendine yakın objeleri biraz daha iri gösteriyor.Yani fotoğrafın kahramanı sensen, birkaç kilo daha iri bir kahraman olarak görünmeye hazır ol.
Şüpheli 5: Flaş denen o gudubet, normalde görmeye alışkın olduğumuz gölgeleri yüzden silip atınca ortaya boyutsuz , bembeyaz, dımdızlak bir yüz çıkarıyor. Beynimiz de yine alışık olmadığı bu ışık patlamasını “Ne çirkin çıkmışım” olarak yorumluyor.
Evet, şüphelilerin üstünden geçtikten sonra, artık neden kötü çıktığına dair kafandaki soru işaretleri silinmiş olmalı. Özetlemek gerekirse, ortada suçlu yok, yanlış var :)
Yorumlar
Yorum Gönder