F1 2011


F1 2011F1 sürücülerinin işi kolay değil. Uzun ve yorucu antrenman temposu dışında yarış sırasında da normal yer çekiminin dört katına dayanmak ve bu sırada üç litre terlemek durumundalar. Yani F1 pilotları, sürücüden çok birer sporcu. Neyse ki senin F1 keyfi yapmak için gıdım ter dökmene gerek yok.
“F1 2011”, bir yarış oyunu değil. Yani NFS veya Gran Turismo bir yarış oyunu ise, bu değil. NFS oynamak, nefis görünen otomobillerden en nefisini seçmek, allamak, pullamak demek iken F1 2011’de seçebileceğin sadece 12 yarış otomobili var ve hepsi de birbirine benziyor. Amacın, yeteneklerini geliştirmek ve yarışı birinci değilsen bile ön sıralarda tamamlamak. F1 2011, bir motor sporu oyunu!
“Yeteneklerini geliştirmek” derken, gerçekten geliştirmekten bahsediyoruz. Kariyer modunda, her yarıştan önce bir saatlik bir antrenman seansı var. Evet, bir saatlik! Bu süre, pistin her karışını ezberlemen ve otomobilini avucunun içi gibi tanıman için gerekli. Antrenmandan sonra sırada sıralama turları var. Burada yaptığın en iyi zaman, gerçek yarıştaki start pozisyonunu belirliyor. Aynen gerçek bir F1 ayağında olduğu gibi. Ve bu, sadece bir hafta sonu.
Kariyer modunu tamamlamak için, uzunluğu 3 ile 58 tur arası değişen 19 pisti tamamlaman, üstelik bunu 5 sezon boyunca tekrarlaman gerekiyor. Bir F1 şampiyonu olmanın kolay olacağını kimse söylemedi! Antrenman ve sıralama turlarını hızlandırma imkanın olsa da tamamen geçme alternatifi bulunmuyor; arkadaşlarının yüzünü unutmaya hazır ol.
F1 2011“F1 2011”in geçen yılki oyuna göre en büyük farkı, otomobillerin yol tutuşunda. F1 test pilotlarının yorumları ve oyunun sponsoru olan lastik markasının F1 için tuttuğu bilgisayar kayıtlarından faydalanılarak yol tutuşu geliştirilmiş ve 2011’de hayata geçen gerçek F1 teknolojileri DRS (Drag Reducing System) ve KERS (Kinetic Enery Recovery System) otomobillere uygulanmış. Tüm bu değişiklikler, bilgisayar oyunlarında neden olduğunu çözemediğimiz “Kendinden geçen otomobil sendromu”na bir nebze çare olmuş.
Yarış sırasında hava koşullarını dikkate alman, pit’e girip girmeme gibi stratejik kararlar vermen ve lastik seçimi yapman da gerekiyor. Hava iyice bozduğunda veya pistte güvenlik açığı olduğunda ortaya çıkan safety car da, türün meraklılarını memnun edecek bir ayrıntı.
Tabii tüm bunlar şimdiden içini sıktıysa “Grand Prix” modunda şıp diye yarışmaya başlaman ya da 16 gerçek, 8 yapay zekalı multiplayer yarışlardan birine zıplaman da mümkün.
Oyunun grafikleri, bütün Codemasters oyunlarından bekleyeceğin gibi bir harika, hatta bazen hiper gerçeklik seviyesinde. Dirt oynamışsan, neden bahsettiğimizi biliyorsundur. Hızlanma hissi mükemmel. Ses kuşağı da gayet başarılı, sistemin izin veriyorsa lastik cazırtılarını 7.1 olarak duyabilirsin.
F1 2011 ile F1 2010 arasındaki fark, 2009 ile 2010 arasındaki kadar devasa değil. Ancak 2010’un ne kadar başarılı olduğunu hatırlarsan, ortada daha iyi bir oyun olduğunu görebilirsin. Ve daha zor. Çok çok daha zor!





Yorumlar