Simon Bolivar Orchestra: Müziğin gücüne inan



Simon Bolivar Orchestra: Müziğin gücüne inanVenezuela’nın başkenti Caracas’ın kenar mahallerindeki çocukları hayata nasıl kazandırırsınız? Onları dünya çapında birer klasik müzik sanatçısı yaparak!
Venezuela’nın her tarafından çeyrek milyon çocuk, haftanın altı günü, öğleden sonralarını klasik müzik öğrenerek geçiriyor. “Fundación del Estado para el Sistema Nacional de las Orquestas Juveniles e Infantiles de Venezuela” (Venezuela’ın genç ve çocuk orkestraları birliği) ya da kısaca El Sistema denen bu girişim, başlarda halk tarafından finanse edilen ve şimdi devletten yıllık 30 milyon dolar destek alan bir sosyal proje.
Otuz yaşındaki El Sistema, fakirliğin yarattığı çaresizliği, müzik becerisi ile kırmayı amaçlıyor. Mesela dokuz yaşında marketlerde raf temizleyen Edicson Ruiz, 17 yaşında Berlin Filarmoni Orkestrası’nın en genç kontrbas sanatçısı olabiliyor. El Sistema, 280 müzik merkezinde 15 bin eğitmeni ile 350.000 gence ulaşan, bünyesinde 150’yi aşkın gençlik, 70 çocuk ve 30 senfoni orkestrası barındıran geniş çaplı bir girişim. El Sistema’nın amiral gemisi de Simon Bolivar Youth Orchestra. Üyelerinin ortalama yaşı artık 24’ü bulduğu için 2011’de resmi olarak “Gençlik orkestrası” sıfatını bıraksa da, şefi de dahil tüm üyeleri El Sistema mezunu olan bu gençler, Venezuela’da ulusal bir başarı olarak el üzerinde tutuluyor. Simon Bolivar Orchestra, müzik dünyasındaki en büyük sosyal hareketi simgelediği için dikkatleri üstüne çekmeyi hak ediyor. Üstelik sıra dışı aranjmanlarla neşeni yerine de getirebilir.
Berlin Filarmoni Orkestrası şefi Sör Simon Rattle, girişimin kurucusu José Antonio Abreu için “Nelson Mandela ile hiç tanışmadım ama José Antonio Abreu’yu tanıyorum” diyor. José Antonio Abreu, eğitimci, piyanist ve aktivist kimliği yanında Dünya Ekonomi Forumu’nda ödül alacak kadar önemli bir ekonomist; 100.000 dolarlık TED ödülünü El Sistema’ya bağışlayacak kadar da ciddi bir aktivist. El Sistema hakkında konuştuğu TED videosu da izlemeye değer. Dikkat; Türkçe altyazılı video, bolca duygusal an ve “Yoksulluğun en korkunç tarafı; ekmekten yoksun olmak değil, ‘kimse’ olamamaktır” gibi ilham verici fikirlerle dolu. Bay Abreu, beş yıl içinde bir milyon çocuğa ulaşmayı hedefliyor.
Gustavo Dudamel ise, projenin yüzü ve bir anlamda yeni yıldızı. Sadece 1983 doğumlu olmasına rağmen 1999’dan beri Simon Bolivar Orkestrası’nı yöneten Dudamel, Bay Abreu’nun öğrencisi. O da El Sistema’daki tüm gençler gibi imkansızlıklar içinde büyümüş ancak avantajı, bir trombon sanatçısının oğlu olması. 2009’daLos Angeles Filarmoni’nin şefliğine getirilen Dudameleğlenceli tarzı sayesinde müzikten büyük zevk alan ve bu enerjiyi izleyicilere de yansıtan bir şef. Dudamel, hala her fırsatta Simon Bolivar Orkestrası’na destek vermeyi sürdürüyor. Gençler de koskoca orkestrayı Dudamel’in düğününe taşımak gibi jestlerle bu desteği karşılıksız bırakmıyor.
Simon Bolivar Orkestrası, Ağustos ayında Türkiye’ye de gelip ücretli ve ücretsiz konserler verdi. Haliyle konseri kaçırdın ama bu enerji kübü orkestrayı takip etmek için geç kalmış sayılmazsın. Son bir haber, José Antonio Abreu, El Sistema modelini İskoçya’dan sonra Türkiye’de de hayata geçirmek istediğini belirterek Kültür Bakanı ile görüşmek istediğini belirtti.


Yorumlar