Klasik müzik eğitimli dört müzisyen. Uzmanlıkları enstrümantal müzik. Hemen suratınızı ekşitmeyin çünkü yaptıkları müzik hem dünyanın dört bir köşesine yayılmış hem de çok geniş ve renkli kaynaklardan besleniyor.
Grubumuzun ismi DAAU aslında bir kısaltma. Uzun halinin die Anarchistische Abendunterhaltung olduğunu söylersek neden DAAU’nun tercih edildiğini anlarsın. Antwerp’li dört müzisyen klarnetlerini, çellolarını, akordeonlarını ve kemanlarını alıp yine Belçika’dan ünlü grup dEUS’un Suds & Soda parçasının deneysel bir yorumlamasını yapmışlar. Hemen ardından 1994’de küçük bir şirketten çıkardıkları isimsiz albümleriyle cevherleri ortaya çıkmış ve 1996’da Sony Classical’la yaptıkları anlaşmadan sonra işler hızlanmış. Rekabetçi müzik piyasasından çok müziklerini bağımsız sürdürmeye uygun bir yapıları olduğundan bir süre sonra büyük şirketlerle yolları ayrılmış ve kendi plak şirketlerini kurmuşlar.
Grup günümüze kadar toplam 7 albüm çıkarmış. En büyük özelliklerinin ise her albümde kendilerini yenilemeleri olduğunu söyleyebiliriz. Grubun akordeoncusu Roel Van Camp bu farklı tarzların yaptıkları müzikten sıkılıp değişime gittikleri anlamına gelmediğini söylüyor. Aksine her albümleri, farklı zevklere sahip grup elemanlarının demokratik bir şekilde fikir alış-verişleriyle ayrı bir hava kazanıyormuş. Tabii bu durumda grup elemanlarında değişim olunca müziklerinde de bu değişim büyük yoğunlukta hissediliyor; zaman zaman elektronik ekipmanların, bas gitarın, piyanonun, vokalin eklenmesiyle müzikleri değişmeye devam etmiş. Özellikle kurucu üyelerden Buni Lenski ve kemanının ayrılmasıyla grubun havası çok değişmiş. Neyse ki her değişim yeni bir renk katıyor; mesela son albümlerinde “Shepherd’s Dream”de hiç elektronik alet veya davul kullanılmamış.
DAAU canlı performanslarının etkileyiciliğiyle ünlü ve bundan da gurur duyan bir grup. Tayvan’dan Rusya’ya dünyanın birçok yerinde konser vermişler, hatta yolları İstanbul’a bile düşmüş. 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri için haziran ayında Haliç Tersanesi’nde ücretsiz bir konser veren grubu kaçırdıysanız önce üzülün, sonra da uzaktan da olsa müziklerini takip ederek kendinizi avutun.
Grubumuzun ismi DAAU aslında bir kısaltma. Uzun halinin die Anarchistische Abendunterhaltung olduğunu söylersek neden DAAU’nun tercih edildiğini anlarsın. Antwerp’li dört müzisyen klarnetlerini, çellolarını, akordeonlarını ve kemanlarını alıp yine Belçika’dan ünlü grup dEUS’un Suds & Soda parçasının deneysel bir yorumlamasını yapmışlar. Hemen ardından 1994’de küçük bir şirketten çıkardıkları isimsiz albümleriyle cevherleri ortaya çıkmış ve 1996’da Sony Classical’la yaptıkları anlaşmadan sonra işler hızlanmış. Rekabetçi müzik piyasasından çok müziklerini bağımsız sürdürmeye uygun bir yapıları olduğundan bir süre sonra büyük şirketlerle yolları ayrılmış ve kendi plak şirketlerini kurmuşlar.
DAAU ne demek dersen, açılımı “anarşist akşamüstü eğlencesi” anlamına geliyor. Neyse ki müzisyenler die Anarchistische Abendunterhaltung adını her seferinde söylemenin zor olduğunu fark etmişler ve ikinci albümlerinden itibaren kısaltmayı kullanmayı tercih etmişler. İsmin ilham babası ise Herman Hesse’nin “Bozkırkurdu” isimli kitabı. Romandaki büyülü tiyatronun afişinde yazan sloganı kendisine isim olarak seçen grup gerçekten de dinleyicilerine bir çok enstrümanın uyumuyla farklı bir eğlence sunuyor. DAAU’nun müziğini tanımlamak zor. Doğu esinlenimli, neo-klasik, jaz havasında hatta zaman zaman hip hopa bile kayabilen bir türleri var. Türleri ne olursa olsun grup üyelerinin de dediği gibi enstrümanlarını birer rockçı gibi ama aynı zamanda çingene ruhuyla kullanıyorlar. |
Grup günümüze kadar toplam 7 albüm çıkarmış. En büyük özelliklerinin ise her albümde kendilerini yenilemeleri olduğunu söyleyebiliriz. Grubun akordeoncusu Roel Van Camp bu farklı tarzların yaptıkları müzikten sıkılıp değişime gittikleri anlamına gelmediğini söylüyor. Aksine her albümleri, farklı zevklere sahip grup elemanlarının demokratik bir şekilde fikir alış-verişleriyle ayrı bir hava kazanıyormuş. Tabii bu durumda grup elemanlarında değişim olunca müziklerinde de bu değişim büyük yoğunlukta hissediliyor; zaman zaman elektronik ekipmanların, bas gitarın, piyanonun, vokalin eklenmesiyle müzikleri değişmeye devam etmiş. Özellikle kurucu üyelerden Buni Lenski ve kemanının ayrılmasıyla grubun havası çok değişmiş. Neyse ki her değişim yeni bir renk katıyor; mesela son albümlerinde “Shepherd’s Dream”de hiç elektronik alet veya davul kullanılmamış.
DAAU canlı performanslarının etkileyiciliğiyle ünlü ve bundan da gurur duyan bir grup. Tayvan’dan Rusya’ya dünyanın birçok yerinde konser vermişler, hatta yolları İstanbul’a bile düşmüş. 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri için haziran ayında Haliç Tersanesi’nde ücretsiz bir konser veren grubu kaçırdıysanız önce üzülün, sonra da uzaktan da olsa müziklerini takip ederek kendinizi avutun.