
Düşünür Diyojen'e sürgünlüğünde ev sahipliği yapan Kınalıada, Sait Faik'in mekânı Burgazada, Rum Ortodoks Ruhban Okulu ve şimdi boşaltılmış büyük sanatoryumuyla bilinen Heybeliada, yazlık villalarıyla tanınan Sedef Adası, kayalıklardan ibaret olan Sivriada ve Tavşan Adası, bugün özel mülk durumundaki Kaşık Adası ile yine Türkiye siyasi tarihindeki kötü ünüyle tanınan Yassıada hep birlikte "Prens Adaları" olarak anılır. Bu adalar içinde biri daha var ki, adı üstünde en büyük olanı zaten: Büyükada.
Büyükada, 20. yüzyılın başlarında, Türkiye'de yeni yeni gelişen üst sınıftan insanlar için bir tür "küçük Avrupa" olma şansına erişmişti. Burada bir İngiliz avukatın öncülüğünde kurulan Anadolu Kulübü, Cumhuriyet’in ilanından sonra Ankara'daki Anadolu Kulübü'yle birleştirilerek adanın özellikle seçkin bir topluluk için bir mesire yeri haline gelmesini sağladı. 1950’lerden sonra buraya gelen Yahudi nüfus ise adanın gelişimine büyük katkıda bulundu.
Adalar'a ulaşım Sirkeci, Kabataş, Kadıköy ve Bostancı'dan vapur seferleriyle gerçekleşiyor. Kartal ve Bostancı'dan Adalar'a deniz otobüsü ile de ulaşabilirsiniz. Yine de en doğru tercih deniz havası da alabileceğiniz vapur sanki. Zaten Büyükada'ya gitmek için bindiğiniz vapur, dantel ören teyzeler, bir küçük kalemi satmak için bin numara yapan satıcılar, koşuşup duran çocuklar eşliğinde geçen yaklaşık 1 saatlik keyifli bir yolculuktan sonra daha iskeleye yanaşırken içiniz pır pır etmeye başlıyor.


Kışın 6.500 olan nüfusu yaz aylarında 40.000’e kadar tırmanan Büyükada’nın görülecek yerleri arasında Dilburnu Piknik Alanı ve Yörükali (Yorgoli) Plajı da bulunuyor. Ayrıca adanın etrafını tekneyle dolaşmak veya iskele civarından kiralanacak bisikletlerle ada içinde gönlünüzce turlamak da mümkün. Şimdilerde Büyükada Kültür Evi olarak faaliyet gösteren Fabiato Köşkü’nün bahçesinde oturup soluklanmak, ayrıca burada düzenlenen sergileri izlemek de seçenekleriniz arasında. Sadece ada ve deniz havası almak, kendilerine iyi bir balık, midye ziyafeti çekmek isteyenler için sahildeki restoranlar birçok alternatif sunuyorlar.
Büyükada’yı faytonla dolaşmak da keyifli saatler geçirmek için atlanmaması gereken bir seçenek. Yaklaşık yedi kilometre süren “küçük tur”la adanın iki büyük tepesi arasına yerleşmiş olan Aya Yorgi Kilisesi ve Manastırı’na ulaşıyorsunuz. Bu vadiye giden yolda, ada halkının Lunapark dediği yerde eskiden Rumların düzenlediği karnavallar yapılırmış. 14 kilometre kadar süren “büyük turu” tercih ederseniz, yerleşim olmayan ikinci tepeyi de dolaşabilirsiniz.
