Sörf yapmak yetmedi mi? Eh, uçalım o zaman


Sörf yapmak yetmedi mi? Eh, uçalım o zaman
Eurosport ismiyle bilinen spor kanalı bizim için gizemlerle dolu bir bilgi kaynağı olmuştur yıllar boyunca. Hatta genel tepki çoğu zaman “film hilesi bunların hepsi”, “e ama bu kadarını da yutmam” vb olmuştur. Biz de elimizden geldiğince bu gizemi dağıtmaya çalışıyoruz. Daha önceki yazılarımızda sırasıyla curling'e ve snooker'a bir bakış atmıştık, şimdiyse sıra adrenalin sporlarının göz bebeği olan kite boarding'e, yani uçurtma sörfüne geldi. Başlamak için ihtiyacınız olan şeyler kısa bir sörf tahtası, can yeleği ve bir uçurtma… Bir dakika, yoksa bunlar sizde yok mu? Eh biz de öyle tahmin etmiştik zaten, olsun yine de başlıyoruz.
Kim bulmuş ki bunu?
Sörf yapmak yetmedi mi? Eh, uçalım o zamanBirçok adrenalin sporu için geçerli olan bir soru bu aslında. Yani o sporu nasıl yaptıklarını zaten anlamıyoruz ama bir de bunun gibi bir şeyi kimin, nasıl bulduğunu düşünmek gerçekten yoruyor bizi. 1980’lerin başında “Uçurtma Sörfü” kavramını spor tarihine kazandıran Oregon’lu Cory Roeseler’ın tek yaptığı “Şimdi benim bir rüzgâr sörfüm var, hatta dalgaların üstünden uçup denize kapaklanana kadar süper de eğleniyorum. Hımmm, uçmak güzel de şu inme olayını çözmem lazım sanki, dur bir de şu uçurtmayla deneyeyim...” diye düşünmek olmuş. Uçurtmasını kapıp sahile koşan Cory bütün ayarları doğru yapana kadar sürekli kapaklanmış haliyle ama bir kere doğru ayarları tutturunca onun kadar keyiflisini Oregon civarında bulmak pek mümkün olmamış.
İşte bu olaydan sonra rüzgâr sörfü ve paragliding melezi olan, genel amacı dalgaların üzerinden sekip havada şöyle bir tur atmak olarak özetlenebilecek bu güzel spor dünyaya gelmiş.
Tabii sporun ilk yıllarında herkes deli gözüyle bakmış sporculara, deli gözüyle bakmayan birkaç kişi de bu sporu denemek isteyen rüzgâr sörfçüleriymiş. İşte o zamanlardan bu zamanlara uçurtma sörfü uluslararası yarışmalara sahip bir spor ve isteyen hemen her insanın uğraşabileceği bir hobi haline gelmiş.

Alet edevat
Hemen her adrenalin sporunda olduğu gibi bunda da donanım desteğinizin olması gerekmekte. Bu donanımın bir kısmı doğrudan yapılan sporla ilgili olsa da azımsanamayacak ve azımsanmaması gereken bir diğer kısmı da güvenlik ve sağlıkla ilgili. Size tavsiyemiz bu tür sporlar yaparken mümkün olan bütün güvenlik önlemlerini almanız, dalgaların üstünde uçmak iyi olmasına iyi de, kapaklanıp bir taraflarınızı kırmak rahatsız edici olabilir.
Gelelim gerekli alet ve edevatlara:
Sörf yapmak yetmedi mi? Eh, uçalım o zamanUçurtma: Eh bu kısmını tahmin etmiştiniz zaten, ancak bu spor için kullanılan uçurtmalar bildiğimiz uçurtmalara benzemiyor. Şekil itibarıyla gidilen pikniklerde aile veya arkadaşlarla havaya salınan (ya da biraz talihsizseniz doğrudan yere çakılan) modellerden çok, paraşütlere ya da yamaç paraşütlerine benziyor. Genellikle 2’li veya 4’lü uçuculardan oluşan bu uçurtmaların çeşitleri bol. Suya batmayan, batan, hız yapan, dengeli olan, feci dengesiz olup çok uçuran gibi türleri mevcut ama bu son saydığımız, yeni başlayanlara pek tavsiye edilmiyor. Uçurtmayı kullanırken ise son derece dikkatli olmanız gerekiyor, ne de olsa söz konusu uçurtma pikniklerde uçurun diye yapılmamış ve kuvvetli bir rüzgâr civardaki radarlarda “tanımlanamayan bir cisim” (UFO) olarak görünmenize sebep olabilir.
Sörf yapmak yetmedi mi? Eh, uçalım o zamanGüvenlik Ekipmanı: Öncelikle bir can yeleğine ihtiyacınız var tabii, yani olur da bir dalganın üstünden havalanıp bir sonrakine kafa üstü girerseniz bir şeyin sizi su üstünde tutması lazım değil mi? Evet.
Bir başka olmazsa olmaz edevatsa sağlamından bir kask. Ne de olsa düşerken kafanız sörf tahtasına çarpabilir ve işin doğrusu deniz baygın kalmak için pek de ideal bir yer sayılmaz.
Sörf yapmak yetmedi mi? Eh, uçalım o zaman
Rüzgâr: Eh sporun ismi ne de olsa uçurtma sörfü ve uçurtmalar da hayrına uçmuyor pek. Kısacası uçurtmanızın sizi taşıyabilmesi ve dalgalara doğru yönlendirebilmesi için rüzgâra ihtiyacınız var. Gerçi atmosferimizin yarattığı bu güzel hadisenin azının karar, fazlasınınsa zarar olduğunu belirtmemiz lazım. Aşağıya durumu açıklayan bir tablo çizelim hemen. Unutmayın her kuşun eti yenmez ve her rüzgâr şiddetinde uçurtma sörfü yapılmaz.
Rüzgâr Şiddeti
 
12 - 15
Uçurtmaları kapın gidiyoruz.
16 - 20
Ağaçlar sallanmakta, havamız yerinde hız kazanmaktayız.
21 – 25
Sahilden kumlar havalanmaya başladı, acaba dursak mı? Durmasak da uçurtmayı küçültmek lazım, UFO olmaya gerek yok.
25 – 30
Dalgalar mı büyümeye başladı, bana mı öyle geliyor? Eve gitsem mi?
31 – 35
Evet evet ayılma zamanı artık, kıyıya dümen kıralım.
35 – 40
Büyüklerimizin de dediği gibi “Bu yaptığınız hiç akıllı adam uğraşı değil”
40 – 45
Oooo, radarların göz bebeği gelmiş.
Eurosport NewsImage via WikipediaKontrol Çubuğu: "Nerden çıktı bu kontrol çubuğu şimdi?" diye serzenişte bulunabilirsiniz tabii. Haklısınız ve fakat bu sporun olmazsa olmaz edevatlarından biri de bu. Şimdi gözünüzün önüne bir paraşütçünün yere inişini getirin. Oldu mu? Tamam, şimdide aynı paraşütçünün iki tarafında bulunan ve iniş yerini ortalamak için kullandığı iplere yoğunlaşın. Buraya kadar başardıysanız gerisi kolay, kontrol çubuğu da o iplerle aynı işlevi görüyor. Uçurtmayı kontrol edip ona ve dolayısıyla uçurtmaya bağlı olan sörf tahtasına yön veriyor. Rüzgârı yakalamak ve gelen dalgaya göre pozisyon almak için ideal bir alet yani kendisi, işte bu yüzden sporcular ona ihtiyaç duyuyor.
Uçurtma Tahtası: Evet gerekli bir başka şey de uçurtma tahtası. İngilizcesi "kite surfboard" olan bu alet tahmin ettiğiniz gibi bir sörf tahtası türevi olmaktan pek öteye gitmiyor. Havalı ismine aldırmayın yani, aslında sörf tahtasından biraz daha küçük ve üzerinde ayaklarınızı bağlamanız için iki çıkıntı olan bir platform kendisi. Tabii bu platformun boyu sizin kilonuz ve boyunuzla orantılı olarak değişebiliyor. Son bir not: Uzun olanları dalgaların üzerinde rüzgâr destekli bir gezi için, kısa olanlarıysa hız ve türlü türlü hareketler için kullanılıyor.
Sonuç
Size yapılması gerekenlerin ve yapılmasa daha iyi olacakların kısa bir özetini çıkardık, gerisi size kalmış. Kendinize uçurtma, tahta ve can yeleği alabilirseniz size bu sporun ana vatanı olan Maui’ye gitmenizi tavsiye ederiz. Hem kimbilir günün birinde birileri de size bakıp “Ohoo bunların hepsi film hilesi” der.
Enhanced by Zemanta